İçerik
-
ödül
Ödül, bir kişiye, bir spor grubuna benzer bir gruba veya belirli bir alandaki mükemmelliklerini tanıyan bir kuruluşa verilen bir şeydir. Bir ödül, kupa, unvan, sertifika, hatıra plaketi, madalya, rozet, iğne veya kurdele ile birlikte verilebilir. Bir ödül, alıcıya verilen parasal bir ödülü alabilir. Örneğin: Topluma katkılarından dolayı Nobel Ödülü veya edebi başarılar için Pulitzer Ödülü. Bir ödül aynı zamanda, herhangi bir somut belirteç veya mükemmellik ödülü olmadan kamuya açık bir mükemmellik belgesi olabilir.
Awardee (isim)
Bir ödül veya özel şeref alıcısı.
Ödül (isim)
Bir karar, cümle veya nihai karar. Özellikle: Sunulan bir davada hakemlerin kararı.
Ödül (isim)
Hakem kararını içeren belge; Warded olanı.
Ödül (isim)
Liyakat dayalı bir ödül veya onur.
Ödül (isim)
Dikkatli ol
Ödül (isim)
Endüstriyel bir ödül.
Ödül (fiil)
Cümle veya adli karar vererek vermek; davanın niteliğine dikkatle baktıktan sonra tahsis etmek veya paylaştırmak; karar vermek
"hakemler şikayetçiye zarar vermiş"
Ödül (fiil)
Karar vermek; ödül vermek veya vermek.
Ödül (fiil)
Liyakat için ödüllendirmek için.
"Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı."
ödül
Cümle veya adli karar vererek vermek; davanın niteliğine dikkatle baktıktan sonra tahsis etmek veya paylaştırmak; düzenlemek için; hakemler şikayetçiye tazminat ödemiştir.
Ödül (fiil)
Karar vermek; ödül vermek için.
Ödül (isim)
Bir karar, cümle veya nihai karar. Özellikle: Sunulan bir davada hakemlerin kararı.
Ödül (isim)
Hakem kararını içeren belge; Warded olanı.
Ödül (isim)
bir hukuk mahkemesi tarafından verilen bir hibe;
"Mahkeme tarafından tazminat ödenmesini eleştirdi"
Ödül (isim)
onay veya ayrımı belirten somut bir sembol;
"cesaret ödülü"
Ödül (isim)
Bir yarışmada veya yarışmada zafer veya üstünlük için verilen veya bir çekiliş kazanmak için verilen bir şey;
"ödül Avrupa'ya bedava bir gezi oldu"
Ödül (fiil)
özellikle ödül olarak ver;
"mezuniyet töreninde onur ve ödüller ver"
Ödül (fiil)
liyakat temelinde vermek;
"Nitelikli araştırmacılara fon verilir"
Ödül (fiil)
şeref duymak