İçerik
Şanssız (sıfat)
Hayırlı değil; tâlihsiz
"Talihsiz | şanssız | elverişsiz"
Uğurlu (sıfat)
Alâmetin; gelecekteki başarısını gösteren.
Uğurlu (sıfat)
Başarı için elverişli.
"Elverişli | olumlu | vaat | elverişli | talihli | şanslı"
"Bu hayırlı bir gün."
Uğurlu (sıfat)
Başarı ile işaretlenmiş; müreffeh.
"Şanslı | talihli"
Şanssız (sıfat)
başarıya elverişli değil; umut vermeyen
"Bu uğursuzluktan sonra İngilizler sayıca çoktan çekildi"
Şanssız (sıfat)
şanssız
"Bu felaketin talihsiz yıldızı"
Uğurlu (sıfat)
başarıya elverişli; olumlu
“Seçim yapmak en hayırlı an değildi”
Uğurlu (sıfat)
gelecekteki başarının bir işareti vermek ya da olmak
"hayırlı bir ay olduğunu söylediler - yükseliyordu"
Uğurlu (sıfat)
başarı ile karakterize; refah
"Uğurlu müşterilerine saygılıydı"
Şanssız (sıfat)
Hayırlı değil; tâlihsiz; talihsiz; şanssız; elverişsiz.
Uğurlu (sıfat)
Olumlu bir konuya ilişkin belirteçlere veya belirteçlere sahip olmak; başarı, refah ya da mutluluk vaadi vermek; iyi tahmin etmek; gibi, hayırlı bir başlangıç.
Uğurlu (sıfat)
müreffeh; şanslı; hayırlı yıllar gibi.
Uğurlu (sıfat)
Lehine, desteklemek; olumlu; elverişli; - kişilere veya eşyalara uygulanır.
Şanssız (sıfat)
hayırlı değil; hastalanmak
Şanssız (sıfat)
çıkarlarınıza veya refahınıza aykırı;
"olumsuz koşullar"
"En istenmeyen koşullar altında kendileri için bir yer yaptı"
Şanssız (sıfat)
şanssızlığın önlenmesi;
"hasta omens"
"kötü tahminler"
"uğurlu gök gürültüsü olan sözlerim cenneti sarstı"
"ölü ve uğursuz bir sessizlik hüküm sürdü"
"Hükümet için son derece elverişsiz bir zamanda bir seçim"
Uğurlu (sıfat)
uygun koşulların katıldığı;
"kampanya için hayırlı bir başlangıç"
Hayırlı (sıfat)
iyi şanslar lehine ya da getirme eğiliminde;
"mucizeler hayırlı kazalardır"
"cesaret verici"
"zam istemek için uygun bir zaman"
"şanslı yıldızlar"
"karar vermek için başarılı bir an"