İçerik
Talihsizlik (isim)
şanssızlık
"Şimdiye kadar gördüğüm en kötü tura katılmak için talihsizlik yaşadım."
"Daha önce herhangi bir siyasi eğitim olmadan Baş İcra dairesine çağrılmak benim servetim ya da talihsizlikti. - Ulysses S. Grant"
Talihsizlik (isim)
kaza gibi istenmeyen bir olay
“Bazı talihsizliklerle yüzleşmek zorunda kaldı.”
Talihsiz (sıfat)
servet tarafından tercih edilmez
Talihsiz (sıfat)
talihsizlikle sonuçlanan veya
Talihsiz (isim)
Şanssız bir insan; Kötü şartlara düştü.
Talihsizlik (isim)
şanssızlık
"Proje talihsizlik tarafından engellendi"
Talihsizlik (isim)
talihsiz bir durum veya olay
"Diğer insanların talihsizliklerine asla gülme"
Talihsiz (sıfat)
kötü servete sahip olmak veya işaretlemek; şanssız
"talihsiz bir kaza oldu"
Talihsiz (sıfat)
iyi bir başarı şansı göstermemek; şanssız
"Havaalanındaki gecikme tatilimize talihsiz bir başlangıç oldu"
Talihsiz (sıfat)
pişman ya da uygunsuz
"talihsiz sözleri toplantıyı susturdu"
Talihsiz (isim)
şanssızlığı olan bir kişi
"Yoksulluktan dolayı hayatını kaybettiği talihsizlikler"
Talihsiz (isim)
ahlaksız olarak kabul edilen veya dini inanç veya öğretide bulunmayan, özellikle de bir fahişe olan kişi.
Talihsizlik (isim)
Kötü şans veya şans; musibet; kötü bir kaza; afet; aksilik; mischance.
Talihsizlik (fiil)
Ne yazık ki ya da ne yazık ki olmak; düşük yapmak; kaybetmek.
Talihsiz (sıfat)
Şanslı değil; başarısız; müreffeh değil; şanssız; talihsizlik ile katıldı; mutsuz; talihsiz bir macera olarak; talihsiz bir adam; talihsiz bir komutan; talihsiz iş.
Talihsizlik (isim)
talihsiz bir olaydan kaynaklanan gereksiz ve öngörülemeyen sorun
Talihsizlik (isim)
olumsuz sonuçlardan kaynaklanan talihsiz bir durum
Talihsiz (isim)
talihsizlik yaşayan bir kişi
Talihsiz (sıfat)
servet tarafından tercih edilmez; kötü servetle işaretlenmiş veya ona eşlik eden veya sonuçlanan;
"talihsiz olayların dönüşümü"
"talihsiz karar"
"talihsiz yatırımlar"
"herkes için talihsiz bir gece"
Talihsiz (sıfat)
hayırlı değil; hastalanmak
Talihsiz (sıfat)
uygunsuz veya üzücü;
"talihsiz bir kelime seçimi"
"talihsiz bir konuşma"